Son zamanlarda herkese dikte ettiğim yeni bir diziyle tanıştırmak istiyorum sizleri; House Of Cards. Dizi aslında yeni değil, 1. sezonu yayınlandı ve Şubat ayında da 2. sezonu ile ekranlarda olacak. Aslında ben de izleyeli bayağı oluyor ama üşengeçliğimden ancak şimdi yazabiliyorum.
House Of Cards politik drama diye tabir edebileceğimiz türde bir dizi. Başrollerinde Kevin Spacey ve Robin Wright oynuyor. Dizinin ilk bölümünün yönetmeni ise David Fincher. Bu saydığım isimler bile zaten başlı başına diziyi izlemek için yeterli. Hatta abartmıyorum Kevin Spacey’nin oyunculuğu için bile kitlenebilirsiniz. Adam döktürüyor resmen.
Gel gelelim dizinin işleyişi ve akıcılığı da izlenmesi için büyük bir etken oluşturuyor. Dediğim gibi politik drama türünde ama baştan aşağıya klişelerle dolu bir Beyaz Saray hikâyesi değil. Tamamıyla hırsın, zekânın ve kötülüğün ortak birleşimi sonucu ortaya çıkan entrikaların tüyler ürpertici bir şekilde ekrana yansıması diyebilirim. Politika dediğimiz şeyin tehlikeli bir satranç oyunundan ibaret olduğunu görüyoruz. Zaten dizinin ismi de House Of Cards; yani iskambil kâğıtlarından yapılmış bir ev. Ki bilindiği gibi iskambil kâğıtlarından ev yapmak dikkat ve sabır gerektiren bir şeydir. Dizinin başkahramanı Francis Underwood’da hedefine ilerlerken aynı bu yolu izliyor.
Aslında son derece ürkütücü. İzlerken insanın aklına Gezi Parkı Olayları’nın gelmemesi elde değil. Çünkü yanılmıyorsam 6. bölümde yapılan bir eylemi bastırmak için izlenen yol, bana Tayyip’in Çapulcu ve Faiz Lobisi uydurmalarını anımsattı. Yalnız işin ilginç tarafı ne kadar ürkütücü ve sinir bozucu bulsanız da, kendinizi hükümetten yana buluyorsunuz.
Ayrıca Francis Underwood ve Clara Underwood çiftinin arasındaki o iletişimi de hayranlıkla izlediğimi belirtmeliyim. Çiftin, pencere kenarında yorgunluk sigarası tüttürmeleri son derece etkileyici bir detay bana göre. Tayyip – Emine Erdoğan ikilisi de böyle midir acaba diye düşündükçe bir gülme alıyor beni. Jeneriği de son derece başarılı. Güzel vaktinizi gönül rahatlığıyla harcayıp, izleyebilirsiniz.
Yazan: Diley Kuru