O sert, kirpi gibi dikenleri olan kız ne kadar masum bir gelin oldu ama damadın başı dertten kurtulmuyor bir türlü. Kerem kendi nikahına gelemedi. Barış’la mezarlıkta bir hesaplaşma içindeydi daha doğrusu Kerem’in geçmişi sıfırlandı. Boşuna acı çekmiş, suçluluk hissetmiş, böyle bir durum korkunç olsa gerek.
Barış ve Kerem aynı durumdalar aslında ikisinin de bugüne dek inandıkları ne varsa yalan oldu, inşa ettikleri her şey yıkıldı bir anda. Şimdi kendilerini yeniden inşa etmek zorundalar, yıkıntıların arasından yeniden doğabilecekler mi bakalım.
Bugün seyrettiğim filmde Hz. İsa’nın hayatı anlatılıyordu, orada İsa’nın ölümünden sonra görevini devam etmesi için görevlendirdiği kişi Tarsuslu Poul, yazdırdığı mektuplardan bir tanesinde, kardeşlerim biz acımızı seviyoruz, zira biliyoruz ki acı azim üretir, azim karakter oluşturur, karakter ise umut, diyordu. İlk Ahit’tin neredeyse yarısı da onun bu mektuplarından oluşuyormuş.
Biz insanlar belki de o günlerden beri acının insanları olgunlaştırdığına inanırız. Bu çocuklarda erkenden çok yaş büyümek zorunda kalacaklar onlara yaşatılanlar yüzünden.
Kerem, evlenmek zorunda kaldığı için özünde üzgündü, kendisi de farkında çok genç olduğunun acele karar verdiğinin, başka çare bulamadığı için Zeynep’ten ayrılmak istemediği için ona evlenme teklif etti. Belki de bir büyüme belirtisi, Zeynep karakterinde biri, onun bu düşüncelerini bilse kabul etmezdi herhalde evlilik teklifini. Sonuçta kimse aciz olduğu için, korunmak için evlenmek istemez. Son olan olaylar bu mecburiyeti ortadan kaldırdı.
Yağmur ve Can eski şirin günlerine geri döndüler.
Aksel, seni seviyorum dedi, Melis de Melisçe biliyorum diye cevap verdi. Başka türlüsüne şaşordım derdim zaten ama güzeller, insanın içini ferahlatmaya devam ediyorlar.
Kendini bilmez Tülin gibisine denir herhalde kocasını o kadar zorladı ki sonunda adam CDyi vermek zorunda kaldı. Zengin olan kadınmış meğer ben de diyorum bu adamın parasıyla bunlar nasıl yaşıyor böyle, ilk sezon seyretmediğim için konuya fransız kalmışım meğer.
Demet, Cıhan’ın itirafına itiraz ederken onu evli barklı adam olduğunu öne sürdü önce demek ki boşanırsa bir umut olacak.
Ahmet bey onun hastanelik edenin kim olduğunu söylemedi amma velakin Barış’a söyledikleri doğru olabilir mi yoksa çok rahat mı yalan söylüyor, kafam karıştı.
Güzel günlerde görüşelim efendim.
Saygılarımla,
Zuhal Özden