Bu akşam o kadar akıcı değildi dizimiz ama olsun yine de eğlenceliydi. Haçik’e bayılıyorum, evin içindeki kadınların hepsi çok şirin. Halanın kolyenin sırrını çözünce Hüsne’nin odasına gidip onu uyandırması falan süperdi.
Çocuk gibi evin kadınları bazen insanın sinirini bozacak kadar meraklı, sakarlar ama öyle bir halleri var ki insan kızamıyor. Evdeki kızlar sanki onların bu hallerine fena alışmış hiç yadırgamıyorlar aslında aralarında normalde çok çekişme olması lazım iç içe olmaları lazım ama onlar kendilerine ayrı bir dünya kurmuşlar bu biraz tuhaf aslında evin haline ters ama bilemedim tabi.
Benim gençliğimde teyzelerim dayım aynı mahallede otururduk hala evlerimiz birbirine çok yakın, çocuklar birlikte büyüdük hatta teyzemin kızını herkes mutfakta zannederken o mutfak kapısından çıkıp gece dayımlara giderdi. Bir sigara içimlik kalır millet onu bulaşık yıkıyor falan sanırken o odaya sigara kokuları saçarak geri gelirdi. Evde kimse sigara içmediği için kokusunu herkes tanırdı anında.
Teyzelerim yiğenlerinin aşk hayatlarını çok merak ederdi, herkesin gençlerin ağzından laf alma usulu vardı. Ben üniversitedeyken teyzem bana sigarası kumarı içkisi olmayan birini bulmuştu. Boş ver teyze öyle adam mı olur içkisiz sigarasız demiştim o da yoo anladım ben kesin senin okulda bir sevdiğin var demişti. Böyle böyle aklımızdan geçenleri okumaya çalışırlardı. Herkesin evlenmesinde mutlaka bir parmakları olmuştu.
Neyse bunlarda benim hikaye konum olsun.
CivanYadigar ilişkisi de gayet güzel gidiyor, iki çocuğu olup da hala böylesine bakir olan bir sürü insan olduğuna eminim, Tanrı onlara da Cıvan gibi bir melek adam nasip etsin ne diyelim ya da kadın.
Güzel günlerde görüşelim efendim.
Saygılarımla,
Zuhal Özden