İşte Orkunç sonunda kendi öfkesiyle vuruldu neyse ki kolundan, vurulmadan iki saniye önce bırakıldığı çirkinliğe daha fazla şahit olmak istemeyen Yaman seyrettikleri videoyu kapatmak istediği için ve Orkun’u sıkıntıdan kurtardığı için düşerken sanırım Yaman’a bakıyordu, bu yaman çelişki de ne böyle diye.

Orkun’un babası gibi bir baba, ezik yanlarını çok fazla evde gördüğü için herhalde evdekilere böyle baskı yapar. Annesi anne olduğundan oğluna merhametli davranır. Çocuk babanın sosyal yanını dışarıda annenin pasif yanını içeride temsil eder başarıyla modeller yüzünden herhalde. Orkun büyüdükçe bu çemberi kıracak elbet, diziyi sonuna kadar seyreden oğlumun arkadaşlarından biri bakalım Orçun karakterini ileride ne yapacaklar dedi ruh halini yani çemberi nasıl kıracak.

Yaman’a gelen mektup güzeldi. Sen de hayallerimin kapısını buldum dedi bence iyi laf.

Mina’nın ona hayatın yol ayrımlarından ibaret olduğunu hatırlatması, bundan hayıflanması, onun direncinin kendisinin umudu olması, sınırlarının ötesinde ki hayatı tanıttığı için ona müteşekkir olması, seni tanıyınca sınırlarımı aşarım sanmıştım demesi güzeldi.

Tipik Ünizile modeli ama olsun demek her yerde varmış.

Babası boynuna atılan ağır halkadan dolayı artık annesiyle birlikte kaç koyuna kızlarını verdiler, vermek üzereler, hesabını bilmiyorum ama Ünzileler her yerde.

Aysel Gürel’in mekanını cennet olsun. Kendine has olmayı, cesareti, özgürlüğü sonuna dek keyifle yaşadığı için hatırlattığı için ben kul hakkımı ona helal ediyorum.

Her dizi de bir grup öne çıkarılıyor ve seçtikleri gruplar bence gayet güzel.

Eylül bu bölümde şirindi, ben onun orijinal karakterinin de şirin olduğunu hatırlıyorum tıpkı Mert gibi aslında o da yaşadığı acımasız ortamın çarklarında fazla örseleniyor, Yaman’ın dediği gibi tiyatroda istenin oyunu yeterince iyi oynayamıyor. Buradaki karakter pek öyle değil gibi görünüyordu, düzenin baş törpülerinden gibiydi birden melek oldu sanki.

Evde sürpriz parti hazırlıkları yapılırken onların sokağında bile olması abes bir kedi var ayaklarının altında bildiğimiz tekir öyle bakınıyor ortada durmuş, biri bağırıyor Binnazz, işte dedim kediyi çağırıyorlar yakışır, yok değilmiş, evin çalışanıymış Binnaz. Kızdan işlere bir an önce başlanması isteniyormuş.

Eylül bir de Ay kızın mı var derdin var şekerim sabaha kadar kapısında nöbet tuttum diyor, Maya’nın tamirci çırağına kafayı takmış kardeşini arkadaşına anlatırken.

Hizmetçi kızda çat evdekiler gelince geldi, olmaz ki bunlar komşudan yemek yedi ayol nasıl bir aile bunlar bir şey kaçırdım ama ne bilemedim.

Avukat Selim’in odasına elinde dosya ile gelen seksi kadın, kayınpederine karşı onun iştahını kabartan daha doğrusu egosunu gıdıklayan projeyi masanın üzerine koyup onun gözlerinin içine bakarak, bu davayı sadece sizin çözebileceğini biliyorum, bu dava üniversitelerde ders olarak okutulacak diyor.

Yaman konusunda karşı karşıya geldiklerinde Selim derhal kadını arayıp evindeki huzuru bozmamak için kabul etmeyi davayı derhal kabul ediyor, kişilik savaşının kurbanı olacak belki de şimdilik gaza gelmiş gibi görünüyor bakalım Yaman’a dediklerini çürüten hareketten geri dönecek mi yoksa devam mı edecek, davanın peşine mi düşecek.

Güzel günlerde görüşelim efendim.

Saygılarımla,

Zuhal Özden